Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nostaljik Parçalar ile Mim

Resim
   Hayat Bitene Kadar adlı blog sahibi -tıklayarak yazısına ulaşabilirsiniz- beni geçtiğimiz günlerde kendi başlatmış olduğu bir mime etiketlemişti ne zamandır bunun hakkında yazmak istiyordum ancak fırsat bulabildim diyebilirim.    "Dinlediğimiz, sevdiğimiz, eski parçaları sizlerle paylaşmak" mimin konusu. Ben açıkçası sürekli olarak eski şarkıları dinleyen ve bundan da büyük haz alan birisiyim bu yüzden hangisini paylaşmak istediğimi bir türlü seçememiştim ta ki dün akşama kadar. Uzun zamandır dinlemediğim bir şarkıyı -şarkı demek bile saygısızlık gibi geliyor ona- yeniden dinleyince bunun gerçekten neredeyse en iyisi olduğuna emin oldum ve sizlerle onu paylaşmaya karar verdim. Umarım sizde keyif alırsınız, öpüyorum. Bende bu mime nostaljik şeyleri sevdiğini bildiğim Cafe Tigris 'i mimliyorum.

Aşk Sesini Öpmeyi İstemek Gibi

    Bugün biraz aşktan bahsedelim istiyorum. Aşk gerçekten büyüdüğümü hissettiğimden beri, sanırım içimde barındırmayı en sevdiğim duygu. Sürekli aşık olan birisi değilim elbette zaten insanın öyle her gördüğü insana da aşık olabileceğini sanmıyorum.     Aşk bana göre nedir biraz bundan bahsetmek istiyorum, ruhumu sarıp sarmalayan içinden asla çıkmak istemeyeceğim bu güzel his nedir onu konuşalım biraz.    Aşk herkeste farklı şekillerde tezahür eden, herkesin kendisine has insanı kökünden değiştiren bambaşka bir şey.    Aşk, kalbin yumuşamasıdır, merhametle dolmasıdır bence. Aşık bir insan nasıl kötü olabilir bilmiyorum. Bir başkasının her şeyini düşünmek, kendinizle bir tutmak gibi bir şey onu.  Sanki bir parçanız gibi benimsemek, gülüşünü izlemek, sesini, nefesini dinlemek.    Ayrılık dahi olsa onunla geçirilen güzel anılara sahip çıkmak, bir gün dünyanın en berbat insanı olduğunu öğrenseniz dahi anılarınıza saygı duymak, kalbinizden onları asla atmamak.     Aşka aşık olm

Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar?

Resim
Merhabalar, Çok uzun süredir beklediğim bir filmden bahsedeceğim bu yazımda. "Fantastik Canavarlar Nelerdir, Nerelerde Bulunurlar?"  18 Kasım Cuma günü girdi bu güzel film vizyona. Harry Potter bağlantısını bildiğimden beni oldukça heyecanlandırmıştı izleyeceğim güne kadar, 21 Kasım günü gidebildim. Filmi görene kadar herhalde 20 kez falan fragmanını izlemişimdir, belki de daha fazla. Beklediğime değdi mi peki? Evet fazlasıyla değdi, zaten bu film herkes için dünyanın en berbat filmi olsaydı da benim için harika olacaktı çünkü Harry Potter ile bağlantılıydı çünkü içerisinde Hogwarts geçiyordu çünkü Albus Dumbledore ismi geçiyordu ve başka hiç bir şeye ihtiyacı yoktu. Film benim için bir devam filmi gibi oldu açıkçası, Harry Potter'a nazaran İngiltere yerine New York'ta geçen bir hikaye.  Çok çok beğendim, büyü dünyasına başka bir açıdan bakılmasını, büyücü dünyasının mükemmel olmayan yanlarının vurgulanmasını aslında mugglelardan üstün olmadıklarını ve hat

Sokak Hayvanları İçin/ ÇEKİLİŞ(Kapandı)

Resim
       Merhabalar, bazılarınız hatırlayacaktır bloga ilk başladığım zamanlarda bir çekiliş düzenlemiştim. Amacı sokaklarımızda hiç bir hayvanı ayırt etmeksizin aç olan sokak hayvanlarının karınlarını doyurmak idi. İnsanoğlu sonucunda bir şeye ulaşacaksa veya birileri kendisini itelerse eğer hareket ediyor, özellikle bizim toplumumuzda işler böyle.    Konuya gelecek olursak, geçen defa çok çok az bir katılım olmasına rağmen aynı çekilişi kış aylarının gelişi ile yeniden başlatıyorum. Henüz kazananlara ne hediyeler seçeceğimi veya kaç kişinin kazananlara adını yazdıracağına karar vermedim bu da bilgilendirme olarak burada dursun.    Yine bazılarınızın bildiği gibi bu çekilişin tek bir katılım koşulu var oda "BİR VEYA BİRDEN ÇOK SOKAK HAYVANININ KARNINI DOYURMAK VE BANA BUNU FOTOĞRAFLAYIP GÖNDERMEK"  Ayrıntılara gelecek olursak: - Fotoğrafta illa ki kendiniz olmak durumunda değilsiniz, - O anda verdiğiniz yemeği bir hayvanın yiyor olması şart değil, önemli olan bırakt

Fotoğraf Çekmeye Nasıl Başladım?

Resim
       Merhabalar, Yeni edindiğim bir hobi olarak başladığım fotoğraf çekme işinden bahsedeceğim. (Fotoğrafçılık demiyorum çünkü bu alandaki başarılı kişilere saygısızlık olsun istemiyorum.) Fotoğraf çekmeye gördüğüm ve beni heyecanlandıran şeyleri ölümsüzleştirme isteğimle başladım diyebilirim. O kadar ufacık şeylerin güzelliği beni cezbeder olmuştu ki bunları kaydetmeli, başkalarına da göstermeliydim. Ne yazık ki bu işi profesyonelleştirecek araç gerece henüz sahip değilim. Aşağıda birazdan göreceğiniz resimleri telefonumla çekiyor ve konu ile alakalı yazdığım bir önceki yazımda da bahsettiğim gibi ışık oyunları ile zevkime uygun hale getiriyorum.    Kameralar -yada benim elimdeki kamera- ne yazık ki gözlerimiz kadar harika görmüyor dünyayı, çekerken bunu derinden anladım. Zaman zaman gözlerim harika netlikte gördüğü müthiş bir görüntü fotoğrafı çekildiğinde rezil bir hal alabiliyor. Birazda bu yüzden photoshop işine de el atmaya çalışıyorum tabii hepsi üst düzey acemice.

Sinema Filmi Yorumu : Benim Adım Feridun

Resim
   Son zamanlarda izlediğim en iyi film olmasını umarak "Benim Adım Feridun" filmine gittim bu Pazartesi.     Çok iyi olmasını umuyordum çünkü Çağan Irmak filmi idi, üstelik hem yönetmenliğini yapmış hemde, Mahir Ünsal Eriş'in, Olduğu Kadar Güzellik kitabından, ilgili bölümü -okumadığımdan ayrıntıya girmek istemem- uyarlayıp senaryolaştırmış.     Bir de Halil Sezai biliyoruz yani, dram-komedi filmi idi, kesin çok yüksek performans bekliyorum, birde aniden öğrendim bu filmin çıktığını yani fragman falan da izlemedim. Kesin çok duygu yüklü sahneler bekliyorum mesela, filmin bizi içerisine katacağına çok inançlı gittim. Hele de Halil Sezai'nin bir kez dahi olsa şarkı söyleyeceğine emindim, söylemedi.    Film gerçekten hayal kırıklığıydı. Ne dramı dramdı, ne de komedisi komedi.     "Ersan (Halil Sezai) ve Ayla (Özge Borak) 4 yıldır ilişkileri olan bir çift ve Ayla'nın Ersan'ı terk edişi ile başlıyor film, daha sonra Ersan'ın acısını ve İstanbu

Geç Kalmış Film Yorumları/ Ekşi Elmalar ve İkimizin Yerine

Resim
    Her geçen yıl benim için daha da yoğunlaşıyor. Bu yıl daha da yoğun, geçen yıl ki dersleri boşvermişliğin acısını çekiyorum bir taraftan. Tabii bu yoğunluk asla sevdiğim şeyleri yapmama engel olamıyor, sinemaya gitmek gibi...     Beklediğim, güzel olduğuna inandığım bir film olduğunda onu görmeden yapamıyorum.    Geçtiğimiz aydı sanırım, Bayan Peregrine'nin Tuhaf Çocukları'na gitmiştim şuan üzerinden çok geçtiği ve vizyondan kalktığından çok yer ayırmayacağım fakat mutlaka ama mutlaka izleyin. Ben çok beğendim, benim için eksik hiç bir yanı yoktu. Kaldı ki ben bu tarz filmlere bayılırım, bu filmede bayıldım.    Şimdi asıl konumuza gelecek olursak; hala vizyonda olan iki film var, bende geçtiğimiz haftalarda gidip gördüm bu filmleri.    Öncelikle ilk vizyona giren "İkimizin Yerine" isimli film olduğundan ben ondan başlamak istiyorum;    Beğenmedim! Spoiler vermeden nasıl hislerimi anlatabilirim bilmiyorum fakat konusu, geçen olaylar beni rahatsız etti, ca

Sevgiden ve Merhametten Ne Kadar Uzağız

Bu yazıyı şuan haberleri izlerken yazıyorum. Ülkemizde durmadan görmek istemeyeceğimiz görüntülerle, duymak istemeyeceğimiz şeylerle karşılaşıyoruz. İzlemeden de olmuyor, gözlerin kapalı yaşayamassın çünkü. Ancak gerçek anlamda psikolojim elvermiyor artık. Boğazıma bir şeyler takılıyor her izleyişimde, hemen her haberde. Bu kadar büyük olan nedir diyorum. Güzel bir vatanımız var, cennet gibi bir ülkemiz, harika bir kültür geçmişimiz var. Neyi paylaşamıyoruz? Herkesin imrenerek baktığı bir Ata'mız var.  Tek ihtiyacımız biraz sevgi değil mi sizce de? Bir birimizi sevmekten ne kadar da uzağız. Fox Tv'yi izliyorum ben. Fatih Portakal'a bayılıyorum, o kadar mantıklı bir insan, o kadar aklı başında ve sağ duyulu ki.  Her gün gözaltılar, tutuklamalar, patlamalar, ölümler, tecavüzler, hırsızlık, cinayet ve daha kim bilir neler neler.  Şuan izlediğim bir haber var mesela dehşet içindeyim, gözyaşlarımı tutamıyorum bir anne kendi öz çocuğunu ceza diye çamaşır ip

Fotoğraf Çekmeye Başladım

Resim
   Son zamanlarda fotoğraf çekmeye merak saldım.    Elimizin altında akıllı telefonlarla geziyoruz bari mesajlaşmak dışında bir şeye yarasın öyle değil mi?     Ben de hobi olarak böyle bir şeye başladım, çekiyorum, ufak tefek ışık oyunlarıyla da zevkime daha uygun hale getiriyorum. Tabii güzel bi makineyle çekilmiş kadar olmaz kalite açısından fakat yine de benim gözüme hitap ediyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Önerilerinizi, eleştirilerinizi bekliyorum, hepinizi öpüyorum. 

Yaz Dizileri ve "Rengarek"

Resim
Bugün Atv'de 7. bölümü yayınlanan "Rengarenk" adlı diziyi biliyor musunuz? Ben ilk bölümünden beri takip ediyorum ve bayağı da sevdim. (Bu bölümdeki üzücü sahnelerin çoğu canımı sıkıp, seyir keyfimi düşürsede)      Dizinin başrollerini Selin Şekerci ve Kaan Taşaner paylaşıyorlar ve bu ikili gerçek hayatta da beraberler bu da diziye güzel bir elektrik olarak yansımış.    Konusunu anlatmamız gerekirse Oyuncu olan Selin Şekerci'nin yani dizide ki adıyla Renk'in İzmir de yaşayan ve Veteriner'lik yapan Kaan Taşaner yani Can ile yollarının kesişmesiyle ve Renk'in söylemek durumunda kaldığı yalanlar ve oluşan bir çok aşk üçgenini konu ediniyor. Konu klasiğe yakın anlayacağınız fakat yine de ilgimi çeken güzel bir yapım olduğunu söyleyebilirim.    Ben bu yaz yayınlanan neredeyse tüm dizileri severek izliyorum açıkçası daha önce bu kadar iyi yaz dizileri olduğunu görmemiştim, tek kötü yanı konular neredeyse bir birinin aynısı. Birbirlerine yalan s

En Harika Dizi : The Magicians

Resim
Merhabalaaarr! Son zamanlar da en bayıldığım diziyi anlatmak istiyorum sizlere. The Magicians!  Lev Grossman’ın aynı adlı romanından yapılan bir uyarlama. İlk sezonu sadece 13 bölüm yayınlanan bir dizi. Ben sezonu bitirdim ve oldukça beğendim.  Daha ilk bölümünden beni oldukça etkiledi, fantastik ve sürükleyici hikayeleri sevenlerin beğeneceğine eminim! Sanki biraz Harry Potter ve Narnia karışımı gibi gelsede yine de başarılı olduğunu söyleyebilirim. Fakat dizinin bence asıl amacı bizim hayallerimizi süsleyen, özendiren o hayatı sorgulatmak. Hikaye, Quentin Coldwater isimli bir gencin etrafında dönüyor. Quentin’in okuduğu kitaplardan dolayı sihre duyduğu ilgi ve hayata yüklediği anlamsızlık ve devamında aslında sihrin gerçekliğini keşfetmesi ve kendisini gizlenmiş bir büyü okulunda bulmasıyla hikaye başlıyor. Nisan 2016 da sezon finali yapan dizinin 13 Aralık – 20 Aralık arasında ikinci sezonunun başlaması bekleniyor oldukça beğenilen dizi internet üzerind

Şampuan İncelemesi : GLISS / Million Gloss

Resim
       Zaman zaman kullandığım ve memnun olduğum bir saç bakım markasının şampuanından bahsetmek istiyorum sizlere bu yazımda.    Öncelikle saçlarımın yapısal özelliklerinden bahsetmekte fayda var. Saçlarım için ne ince ne de kalın telli diyemeyiz. Böyle çok bariz belli bir sarı rengi olmasa da sarı saçlara sahibim ve saçlarım oldukça gür. Şöyle söyleyeyim saçlarımı bölmeye kalksak sanıyorum üç kişiye yetecek kadar saç çıkabilir ve bu gürlükle uğraşması gerçekten inanılmaz zor oluyor. Uzunluğuna da gelecek olursak orta uzunluktalar. Ne yağlı ne de kuru saçlara sahip olduğumu söyleyemem bu açıdan normaller sanırım ancak şampuan konusunda son zamanlarda çok seçici olduklarını söylemem gerekir, önceleri böyle değillerdi fakat kullandığım bir şampuanın saçlarımın bu anlamda yapısını bozduğunu düşünüyorum.    Şimdi asıl konumuz olan Gliss şampuana gelecek olursak önce şampuan neler vaat ediyormuş bir ona bakalım isterseniz :     Şampuan, uzun süreli ve göz kamaştırıcı bir parla

Harry Potter Geri Döndü!

Resim
    Harry Potter'ın yeni kitabı "Harry Potter and Cursed Child" yani "Harry Potter ve Lanetli Çocuk" bayağı bir zaman önce raflarda yerini aldı sanırım biliyorsunuzdur. Yeni kitap dedim ama hata mı ettim bilmiyorum. Sonuçta kitap J.K Rowling'e ait değil sadece bazı yerlerde ufak dokunuşlar yapmış. Tabii ki spoiler verecek değilim fakat sanırım şu kadarını söylemem de sakınca yok, kitap Hogwarts savaşından 20 yıl sonrasını konu alıyor, yani ana karakterlerin çocukları neler yapıyor bunu öğrenme fırsatı sunuyor bizlere.  Aslında kitap, tam olarak kitap formatında yazılmış bir roman değil, aslında sergilenen bir tiyatro oyununun senaryosu. Yani 8. kitap bu olsun denerek uyarlanıp yazılmış değil zaten hikaye de başta dediğim gibi J.K Rowling'in elinden çıkma değil.  Henüz kitabın Türkçe'ye çevrilmiş hali bulunmamakta ama yakında Yapı Kredi Yayınlarından geleceği ile alakalı bir şeyler okudum ve sanırım çevirmenlikleri de Sevin Okyay ve Kutlukh

Hayallerim Yıkıldı!

Bugün benim için asıl hayallerime dönüş yaptığım bir gün oldu. Zaten bir süredir düşündüğüm bir konu kafamı kurcalarken, annemle belgesel izliyorduk. Hayvanları kurtaran bir veteriner ana konusu idi belgeselin. 6 yaşımdan beri hayalini kurduğum şey Veterinerlik idi. Hayvan doktorlarına Veteriner dendiğini 6 yaşında öğrenmiştim o günden beri Veteriner olmak istedim.  Sürekli bunu söyleyip durdum, yaşıtlarım öğretmen olmak istiyorum, doktor olmak istiyorum derken ben Veteriner olmak istiyorum diyordum. Zaman geçti, liseye başladım.  Hatırlıyorum da 9. sınıf benim için pek çok zorlu günleri beraberinde getirmişti. Ders çalışmıyor, okulumdan, sınıf arkadaşlarımdan ve öğretmenlerimin tümünden nefret ediyordum. Derslerim berbattı.  O yıl 9. sınıfın sonunda Veterinerlik hayalimi bir kenara bıraktım çünkü sayısal zordu ve ben ders çalışmak istemiyordum, fizik, kimya ve biyoloji öğrenmek istemiyordum. En az nerede zorlanacaksam orada olmayım diye düşündüm. Ayrıca lise hocalar

Neler Yapıyorum?

   Çok uzun zamandır burayı inanılmaz ihmal ettiğimin farkındayım ve gerçekten bunun vicdan azabını çekiyorum, kendime burayla alakalı olarak verdiğim sözleri tutamıyor, hedeflerimi gerçek kılamıyorum. Size yapabilecek olduğum bir açıklama da yok doğrusu. Sadece girmiyorum, yazmıyorum işte. Sebepsizce her şeyden elimi ayağımı çektim. Bir tek gazetede yazmaya devam ediyorum düzenli bir şekilde, benim için oldukça önemli biliyorsunuz. Derslerim yine felaket durumda. Çok çok kötü. Ciddi anlamda okulumun uzayacağı daha şimdiden belli. Bölüm değiştirmek istiyorum ancak Sakarya'dan da gitmek pek olacak iş değil benim için şuan, sevdiceğimde ayrılmak zor geliyor bunun yanında çok güzel bir düzenim var orada yeni bir şehre adapte olmakta zorlanacağımı düşünüyorum.    Şuan evimde, Trabzon'dayım zaten biraz daha huzurluyum doğrusu tek problem erkek arkadaşımı biraz özlüyor olmam o da atlatılamayacak bir durum değil şuan için. Geçiş meselesi olmayınca tabii bende alternatif olarak açı

HEDİYELEŞME ETKİNLİĞİ BAŞLASIN!!!! (İPTAL EDİLDİ)

Resim
    Uzun bir aradan sonra merhabalar canlarım, Hepinizi çok özledim gerçekten. Yine çok yoğun bir dönemden geçiyorum her zaman olduğu gibi. Okul da Genç Yeşilay topluluğu yönetim kurulunda görevliyim ve orayla ilgilenmekten bir de üzerine gazete için çalışmaktan farkındayım burayı fazlasıyla ihmal ettim. Ancak şimdi geri döndüm, yani umarım.    En son bir etkinlik fikri sunmuştum sizlere ve olumlu geri dönüşler alınca yürürlüğe koymaya karar verdim.  Şimdi şöyle anlatıyorum :     Bu bir hediyeleşme etkinliği. Etkinliğin amacı isteyen ve katılım gösteren insanların karşılıklı hediye alıp vermesini sağlamak yani aslında amaç koca bir gülümseme :) Bunun için şöyle yapacağız, katılım göstermek isteyen kişiler bana mail yolu ile AD - SOYAD, YAŞ, ŞEHİR, ADRES ve BLOG ADRES'lerinin yer aldığı bir mail atacaklar bu kadar. Mail adresim yazının sonunda yer almakta. Bende katılım göstermek isteyen herkese bir çekiliş düzenleyerek hediye gönderecekleri kişilerden haberda

HEDİYELEŞME ETKİNLİĞİ!

Resim
Merhabalar arkadaşlar, Kısacık bir yazı yazacağım bugün. Size bir fikrimden bahsedeceğim aşağıya yorum olarak ne düşündüğünüzü yazarsanız ortaya güzel bir etkinlik çıkacak diye düşünüyorum. Şimdi şöyle ki çeşitli bloglardan vs "hediyeleşme etkinliği" adı altında bazı şeyler okudum, bir de geçenlerde İnstagram' da da bununla alakalı bir şeye denk gelince fikri çok hoşuma gitti. Öyleyse bu "hediyeleşme etkinliği" nedir nasıl yapılır bahsedeyim sizlere; Hediyeleşme etkinliği bünyesinde katılım göstermek isteyen herkes bana adını soyadını adresini mail yoluyla gönderecek, bende kura çekip kimin kime hediye göndereceğini seçeceğim. Kim kimden hediye aldığını bilmeyecek -bunu bir tek ben bileceğim :D - ve tüm hediyelerin bir gönderi süresi olacak. Süresi içinde göndermeyenler için henüz bir yaptırım düşünemedim, bilemiyorum şuan ama buraya bir şey düşünülmeli bence suistimal edilsin istemiyorum çünkü. Bunun dışında b en çok güzel olacağına inanıyorum açı

Tarkan'ın Yeni Albümü!

Resim
Tarkanın yeni albümünü dinlediniz mi? Ben takıldım kaldım resmen.  Bu arada söylemiş miydim Türk Sanat Müziği çok severim. Tarkan'ı da severim ama fanı olacak kadar çok olduğu da söylenemez. Çok başarılı bir sese sahip olduğu inkar edilemez tabii. Ama bu albüm bambaşka bir güzel olmuş. Mutlaka dinlemenizi öneriyorum. Bu hafta gazetede ki köşemde de bu albümden bahsettim, gerçekten bayağı başarılı olmuş.    Tarkan zaten başarılı, zaten sesi güzel. Ama bu albüm de ki tüm şarkılar da sesi ben buradayım diye bağırıyor. Bir çok Türk Sanat Müziği sanatçısına taş çıkartmış. Onu daha öncede dinlemiştik bu tür de söylerken ama seçtiği parçalardan mıdır bilinmez tam manasıyla ha-ri-ka olmuş.    Bir kaç gündür günde iki üç kez tüm albümü başa sarıp sarıp dinliyorum. Bence Tarkan bundan sonraki müzik hayatına Türk Sanat Müziği ile devam etse fena olmaz :)  Ülkemizin özü Türk Sanat ve Halk müzikleridir. Gündemde, ön planda olan sanatçıların bunları tekrar hatırlatması gerçekten

YOUTUBE KANALLARI BURADA / 1

Resim
Merhabalaaaarrrr, Bugün sizlere sıkı takipçisi olduğum ve eminim çoğunuzun tanıdığı bazı Youtube kanallarından bahsedeceğim. Yaptıkları iş aslında bizden çokta farklı değil tek fark bizler yazmayı onlar kamera karşısında olmayı tercih ediyor. İkisinin de ayrı ayrı zorlukları var doğrusu. Bir de şu var ki Youtube içinde bulunduğumuz dönemde daha çok rabet gören bir platform. Her neyse  gelelim asıl mevzuya yani ben kimleri takip ediyorum ve onlar hakkında neler söyleyeceğim, DUYGU ÖZASLAN Kendisi bir makyaj vloggerı. Yani bu ne demek? Kendisi makyaj ve kozmetik üzerine içerik üretip bunu izleyenlere sunuyor. İzlemeye başladığım günden beri özellikle teknik anlamda en çok gelişme gösteren vlogger kendisi. Makyajın m'sini bilmiyorken ondan bayağı şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Yani benim makyaj hayatım Duygu ile başladı. Son zamanlar da profesyonelleşmeye başlamanın da etkisiyle doğallığını biraz kaybetmeye başladığını düşünsem de yinede izlenmeye değer olduğunu, ç

Hayat Güzel ve Hayat Kötü!

Resim
**Okumaya başlamadan önce sizden ricam bu şarkı ve okumaya aynı anda başlamanız. Ancak o zaman yazının anlamını hissedebileceğinizi düşünüyorum. Spotlight Soundrack    Bazı zamanlar, bazı hisler olur ya... Sizce hayat gerçekten nedir? diye sorduran, hissettiren... Bazı müzikler vardır ya hani, acının tam ortasından geçen. Bazı görüntülerden daha gerçek, her şeyi yüzünüze birer birer çarpan ve sizi derinlere daldıran.    Hayat güzel ve hayat kötü... Ne kadar büyük bir ironi değil mi hayat? Öylece zamanda asılı kalmışız gibi. Aslında tek başımızaymışız ve başka kimse yokmuş gibi... Sanki koca dünya da bir tek benmişim de diğer her şey bir görüntü gibi... Sanki gözlerimi kapatıp açsam kapkara bir boşlukta uyanacakmışım gibi.     Bazı zamanlar kendimi sanki uzaktan izliyormuşum gibi ; sanki iki tane ben varmışta oracıkta oturuyor kendi yaşamımı izliyormuşum gibi... Sanki sadece o derin sızı geldiğinde tek kişi oluyor, o ikinci ben bu anlarda gidiyormuş da dünya tam da işt

Haftanın Blogu Seçilince: HOŞ GELDİNİZ! :)

Resim
   MERHABALAAARRR,    Bu yazımı Cafe Tigris 'in beni haftanın blogu seçmesi üzerine yazıyorum. Umarım fazla gecikmemişimdir, okul falan derken ancak fırsat oldu. Benimle ilgili olarak çok güzel şeyler yazmış, okuyunca nasıl mutlu oldum anlatamam. Buradan girerek siz de okuyabilirsiniz :) Kendisi de çok güzel kalbi olan birisi, her zaman güzel duyguları, düşünceleri ile gülümsememizi sağlayan, blog sayesinde tanıdığım en değerli insanlardan birisi oldu. Çok tatlı bir insan. Buradan da kendisine çok teşekkür ediyorum.    Blog hayatıma 4 Aralık günü başladım bakıyorum da sadece 4 ay geçmiş. Aslında çok kısa bir süre ama ben yıllardır blog yazan birisi gibi hissediyorum kendimi. Sanki yıllardır yazıyorum ve her birinizi de yıllardır tanıyorum. "Burayı yuvaya çevirebilirim umarım" demiştim ve en azından kendim için başarılı olabildiğimi görüyorum.    Şuan 90 takipçim var ve her geçen gün artıyor, ben bloga başlarken bunun 10 bile olacağını tahmin edemezdim