Kayıtlar

Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer...

Resim
Merhabalar,    Bugün sizlere okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Uzun zamandır elimde olan çok uzun zaman önce okumak için başladığım bir kitap aslında ancak tabii bir türlü adam akıllı okuyayım diye fırsat bulamadım. Kitabın kötülüğünden değil pek tabii kitap bence bayağı güzeldi ve de akıcı idi. Eğlenceli de bir anlatımı vardı ne yazık ki benim çeşitli kişisel sorunlarım ve yoğunluğum yüzünden bir kez başlandıktan sonra okunması hep ertelendi. Tabii tatil için eve gelince de ele ilk alınan ve bir akşamda tamamı bitirilen kitap oldu kendisi.  Kitabın Adı : Platon Bir Gün Kolunda Bir Ornitorenkle Bara Girer Yazarlar : Thomas Cathcart, Daniel Klein Arka Kapaktan : "Yılın en matrak çoksatarı"   -The Boston Globe "Çok güldüm, çok şey öğrendim, çok sevdim"   - Roy Blount Felsefe mi? Felsefeyi anlamak için büyük bir dehanın zekasına ve peygamber sabrına sahip olmak gerekir. Bu doğru değil! Bu komik, ele avuca sığmaz, çok yönlü ve zengin içerikli k

Bir Ufak Mimleme Yazısı!

Resim
Merhabalaaarrr!    Bir mim yazısı ile buradayım şuan. Sevgili Kitap Avc ısı ,  Deeptone   ve Neşeli Kitap Vagonu geçtiğimiz günlerde beni mimlemiş idi. Bir türlü fırsat bulup yazamamıştım mim yazısını, kısmet şimdiye imiş.  Hangi blogger arkadaşlarım hakkında ne düşünüyorum? Haydi okumaya başlayın o zaman. Bi Poşet Kitap Sanırım ilk tanıdığım blogger arkadaşlardan birisi hatta belki ilki. Çok cana yakın bir arkadaşımız olduğundan hemen sevdim. Yazılarını da keyifle okuyorum. :) Neşeli Kitap Vagonu Çekilişime katılması ile tanıdım kendisini daha sonrada yazdıklarını okumaya başladım, çok güzel yazan çok güzel yürekli bir insan. Siz de mutlaka bir bakın yazılarına derim :) Siyah Kuğu Bir iki kez denk gelip okumuş, çekilişme katılımıyla da kendisini daha iyi tanıma fırsatımı bulmuştum. Çok güzel kalbi olan ve yazılarını bayağı beğendiğim bir arkadaşım. :) Cafe Tigris İnanılmaz bir pozitif enerjisi olduğunu düşünüyorum, Çokta tatlı birisi, bayağı seviyorum. Yazıla

Muhabbetime Doyum Olmuyor

Resim
HEYYAAA!!! Visnelikiraz'ınız Sakarya'da canlar. Hava buz gibi soğuk, her yer bembeyaz. Kar durmak bilmiyor. Odam buz gibi peteğim cayır cayır yanıyor aslında ama oda ısınmak bilmiyor bayağı soğuk. Çarşambadan sonra daha da artacak diyolar kar. Cuma eve dönene kadar dinsin ve yollar kapanmasında. Dün saat akşam sekizdi otobüse bir bindim vurdum kafayı uyudum ara ara uyanıp biraz oturmalar, molalarda da tuvalete koşturmak dışında neredeyse tüm yolculuğu uyuyarak geçirdim birde ne zamandır okumak istediğim blogger arkadaşları okudum.  Üç yazımdır full muhabbet havasında gidiyorum günlüğe döndürdüm iyice burayı inşallah sıkmıyorumdur.  Canım erik istiyor. Evet bu mevsimde. Hem erik bu insanın canının çekmesinin mevsimi olur mu?  İki de mim aldım onu yazmak istiyorum aslında üç aşağı beş yukarı ne yazacağımda belli ama ancak şu bütlerden sonra konsantre olurda yazarım. O değil her yazımda mutlaka o bütlerden bahsediyorum bahsetmesem ölürüm çünkü. - Bu arada ben bu satırlar

Bir Masal vardı Aklımı Aldı

Resim
Geceniz hayrolsunlar efenim, Nassınız iyisinizdir inşallah? Bana sorarsanız ben nasılım bilmiyorum. Beynim zonkluyor. Bugün fazla da ders çalışmadım aslında ama stresten doldu herhalde.  Ulan az daha bilet bulamayıp bütünlemelerime giremiyordum. Tam zamanında gitmişim de biletimi aldım Cumartesi go to Sakarya. ( İngilizcem akıyor yine)  Bir de bugün başıma ne geldi bilin. Sen telefonu klozete düşür, telefon felç. Annem bir yandan söylenir ben bir yandan kahrolurum falan giden gitti tabii. - Annemin sinirli olduğunu da söylemiştim önceki yazımda değil mi? - Tartışma kopuverdi tabii annemle hemen aramızda. Ama kadın haklı yahu! Bu benim bu işi ilk yapışım değil ki. Aynı haltı daha önce de yedim ben.  Neyse Allahtan burs çıktı gidip şimdi yarın faturamın üzerine alıcam inşallah telefon sonrada paşa paşa ödeyecem onu.  Ha bu ara da daha babama açıklaması var olayı kendisi vardiyalı çalıştığından gecede şuan vukaatımdan haberdar değil. Ne güzel de gün geçirmiştim halbukisi. Zat

VİŞNE VE KİRAZ ANLATIYOR

Resim
HEYYAAA!!! Herkese iyi geceler, Gerçi muhtemelen bir çoğunuz sabah okuyacak ama olsun şuan gece ve saat 02.23 suları. Günlerdir aklımda blog var. Eve gelip sakin kafayla yazmanın hayalini kurarken bütünleme belasına ders çalışmaktan kafa kaldıramaz oldum, günde iki saate tahammülü olmayan ben yedi saate falan çıktım. Dua edin bana bütleri geçeyim, geçemessem yandım. Bu iş, okulu uzatmaya kadar gider. Her ne ise. Dedim bari çalıştıktan sonra yazayım falan bitirdim işte bilgisayarı kucakladım yatağıma yerleştim, bir baktım bilgisayarın şarjı bitmiş ulan hangi ara bittin insafsız! Bende üşendim tabii onu şarja takmaya dedim bari telefondan iki kelime karalayayım da keyfim gelsin. Kafamın içi Agustinuslar'la, Eriganalar'la, İbn-i Rüştler'le doldu taşıyor. Onlar kim demeyin bilgilerim taze burası da bütlerimden nasibini almasın. Bu arada çekiliş hediyelerim yerlerine ulaşmış, çok güzel resimler ve güzel dilekler aldım. İnsan deli mutlu oluyor böyle güzel şeyler duyunca

Sinema Filmleri / Gittiklerim ve Gidecek olduklarım / Yorumlar :

Resim
Merhabalar,   Bir kaç dakika önce cüzdanımı karıştırırken içinden çıkan sinema biletlerini görünce bu konu ile alakalı yazı yazma fikrine kapıldım. Bu sıralar neredeyse yaptığım tek şey sinemaya gitmekti. Bir çok filme gittim ve hala gidecek olduklarımda var.  Direk konuya gireyim malum liste biraz kabarık. Filmin adı : Düğün Dernek 2 : Sünnet Vizyon Tarihi : 04.12.2015 Yönetmen : Selçuk Aydemir Oyuncular : Ahmet Kural, Murat Cemcir, Rasim Öztekin Tür : Komedi     İlk film de oğlunun düğününü yapan İsmail bu defa da torunun sünnetini yapmak için kolları sıvıyor ve ekip yeniden bir araya geliyor. Tabii bu da bir çok komik olayları beraberinde getiriyor.  Ciddi anlamda çok eğlendiğim bir film oldu arkadaşlar. Oyunculuklar tabii ki üst düzey. Zaten ilk filmi eminim bir çoğunuz izlemiştir o yüzden fazla uzun tutmuyorum. Zaten çıkalı çok olduğundan yakında vizyondan da kalkacaktır kaçırmadan izleyin derim :) Filmin Adı : Kocan Kadar Konuş: Diriliş Vizy

ÇEKİLİŞ SONUCU :)

     14 Ocakta çekilişin biteceğini yazmıştım ve malum bugün 14 Ocak yani çekiliş sona erdi arkadaşlaar.    Biraz üzgünüm bu çekiliş konusu hakkında aslında. En çok okunan postum bu oldu ve neredeyse 300'e ulaştı okunma sayısı.     Acı olan ne biliyor musunuz? Bu 300 kişiden sadece 5'i katıldı çekilişe. Biriside zaten benim erkek arkadaşımdı. Yani sadece 4 kişi.     Çok acı değil mi 300 kişiden sadece 4?  Yani insanın 5 dakikasını almayacak mini minnacık bir şey. Burada ki mesele zaten çekiliş olsun da değildi. Mesele bir çok sokak hayvanına ulaşabilmek pek çoğunun karnını doyurabilmek, bir günlerini de tok karınla geçirmelerini sağlamaktı. Biliyorsunuz ben açım diyemiyorlar, dertlerini anlatmak onlar için çok zor. Çoğu zaman karınlarını doyurmak için çöpleri karıştırmak zorunda kalıyorlar artık bahtlarına ne çıkarsa. Hatta çok şahit olduğum bir şey daha var ki çoğu zaman karınlarını doyurmak için bir parça yemek için bir birlerini parçalıyorlar. Ben sadece bir canlının,