Kedi Sahiplenmek İsteyenlere Tavsiyeler/ kedi bakımı

   Merhabalar, sanırım iki önceki yazımda belki kedi sahibi olmaktan, sahiplenmekten bahsederim yazmıştım ve bugün bu konudan konuşalım istiyorum. Öncelikle yavru kedi bakımından bahsetmek istiyorum. Bir uyarı ile başlayayım, sütten kesilmemiş -bu da neredeyse 2 ayı buluyor, bazı durumlarda geçebiliyor- hiç bir yavruyu annesinden ayırmayın, oldu ki bir şekilde annesiz kalmış bir yavru ile karşılaştınız eğer kendinize gerçekten çok güvenmiyorsanız onu sahiplenmeyin derim çünkü bir kedi bakmanın en zor dönemi bu dönem bana kalırsa. Çünkü tamamen size muhtaç olacak. Biz, bizim bebeğimizi 25 günlükken sahiplendik. Gerçekten zor bir dönemdi. 
   
   Annesiz yavru kedi nasıl beslenir; ben yavru kedi ve köpekler için olan süt tozlarından kullandım, zaten kutularında nasıl kullanılması gerektiği anlatılıyor. Mamayı hazırlayıp neredeyse 2-3 saatte bir şırınga ile ağzına verdim. Bu kadar küçük bir bebek çişini, kakasını da kendisi yapamıyor ve onu da sizin yaptırmanız gerekiyor, annesi ile olsaydı annesi yalayarak yaptıracaktı ancak olmadığı için sizin nemli bir pamuk yardımı ile masaj yaparak çişini kakasını yaptırmanız gerekiyor. Özellikle çişini, hemen her beslemeden sonra yaptırmak gerekiyor. Kalan zamanda çoğunlukla uyuyor. Sürekli sıcak tutmanız gerekiyor. Bu kadarla kalmıyor, siz ne yaparsanız yapın annesini aradığı için uyumadığı zamanların neredeyse tamamında miyavlıyor, içimi bu kadar parçalayan bir şey yaşadım mı bilmiyorum. O miyavladı, bende ağladım bu süreçte. Ama bir şekilde büyüyorlar. 
   
   Büyüdü kurtulduk demeyin, yavruluğun en hareketli vaktine hoş geldiniz. Ben tepkimi koyamadığım için benim ki bizim her yerimizi parçalarcasına ısırıp tırmalıyordu 2-3 ay öncesine kadar ancak sabırlı oldum, size tavsiyem ısırdığında küsmeniz, oyunu bırakmanız, burnuna hafifçe vurabilirsiniz, annesi bu şekilde yapıyormuş. Ama ben kıyamadığım için hiç birisini yapamadım. Bu süreçte tuvalet eğitimi vakti de geliyor, aslında kediler inanılmaz çabuk öğreniyor fakat yine de bir kaç kez etrafa kaçırmasına hazır olmalısınız, benim ki kakasını da çişini de bir kaç kez etrafa yaptı ama kumuna yapmayı da çabucak öğrendi. Kuma bir kaç kez getirip ön ayaklarıyla kazma hareketi yaptırırsanız çabucak öğrenir, zaten içgüdüsel olarak bunu öğrenmeye hazır olacaktır. Bu arada aşıları da başlamış oluyor tabii, bu konuda bilgi vermek bana düşmez veterineriniz size en doğru bilgileri verecektir. Size sadece şöyle bir tavsiye verebilirim, veterinerinizi iyice araştırıp öyle karar verin, ince eleyip sık dokuyun. Hepsi bir değil gerçekten. Aşıları, iç-dış paraziti, eşyaları vs. ilk zamanlar baya bir masraflı olacağını unutmayın. Eğer kedinize ayıracağınız bir bütçe yoksa kesinlikle sahiplenmeyin. 

   Başlangıçta neler almanız lazım ona gelirsek, en önemlisi kum kabı ve taşıma çantası. Mama kabı vs. evdeki şeylerden var olanlara da koyabilirsiniz. Tek önerim sağlığı için asla plastik kullanmamanız. Mesele ben evde uygun boydaki porselen kablardan birisini su, diğerini mama kabı yaptım hala bu şekilde kullanıyorum. Yatak konusuna gelirsek kediniz zaten evin herhangi bir yerinde uyumayı muhtemelen tercih edecektir. Ben bebekken uyubilmesi için bir yastık kullanmıştım hala onu kullanıyorum. Bunlar dışında tırmalama tahtası almanız belki yararınıza olabilir, alışırsa eşyalara daha az zarar verebilir ama asla garantisi yok. Ben almadım, pek takmıyorum doğrusu eşyalara olabilecek şeyleri zaten. Ama siz, aman eşyalarıma zarar gelmesin falan diye pimpirikliyseniz kedi düşüncenizden vazgeçin, ben eşyalarımı alalı daha  8-9 ay oldu fakat şuan sandalyelerimin her yerinden iplikler çıkıyor ve delik deşik. Halılarımın bazıları da bu şekilde, yapacak bir şeyimiz yok ve dediğim gibi takmıyorum.

   Koku konusuna gelirsek, asla koku olmuyor desem yalan söylemiş olurum. Her gün kumunu temizlememe ve haftada bir komple değişmeme rağmen ara sıra koku olabiliyor. Ama tahammül edilemez seviyelere çıkan bir koku hiç hissetmedim. Onun dışında temizlik için yapacağınız bir şey yok, kumunu ve yemek kablarını sürekli temiz tuttuğunuz takdirde kediler zaten temiz hayvanlar kendisini sürekli temizleyecek. Tüy konusuna da gelirsek, ne kadar süpürürseniz süpürün, kedinizi her gün tarayın yine de az veya çok tüy oluyor. Nasıl biz insanların saçı, kılı tüyü dökülebiliyor, kedilerinin tüy durumunun bundan bir farkı yok. Kedi sahibi olup evinde hiç tüy olmayan birisine hiç rastlamadım bu zamana kadar. Ancak sık sık tarayarak evi sık sık süpürerek azaltmanız mümkün o kadar. Doğru mamaları kullanmanız da bu dökülmeyi en aza indirecektir ama sonlandıracağını düşünmeyin.

   Hayvan sahibi olmak gerçekten büyük bir sorumluluk, yemeğini vaktinde vermeniz gerekiyor. Bırakacak birisi yoksa bence  1-2 geceden fazla evden uzaklaşmanız mümkün değil. Bırakacak birisi varsa çok güvenilir ve sorumluluk sahibi olmalı, ihmal etme durumu söz konusu bile olmamalı. Eşyalarıma zarar verdi, alerjim çıktı, eve çişini kakasını yaptı, her yer tüy oluyor gibi sebeplerle asla bırakamassanız. Her ne olursa olsun ona hep aynı özen ve sevgi ile bakacak sevgiyeve sabra sahip olmalısınız. Elinizden gelen en iyi mamayı vermeli, en güzel kumu kullanabilmelisiniz. Asla market mamalarını önermem mesela, içinde kediler için bir çok zararlı madde bulunuyor bu yüzden fiyatları bu kadar uygun. Ev yemeği veririm şu bu gibi düşüncelere hiç kapılmayın bence zaten. Ben ilk zamanlar veterinerimize de danışarak çok nadir bir tatlı kaşığı yoğurt ve yine çok nadir  çok çok az peynir veriyordum artık versem de kendisi asla yemiyor. Mama ve kum haricinde tüm aşıları ve kısırlaştırma geçince kedilerin çokta fazla bir masrafı kalmıyor. Ama yine de karşınıza çıkabilecek masraflara hazırlıklı olmalısınız. Allah korusun aniden büyük bir rahatsızlığı çıkabilir, başına bir şey gelebilir. Bu gibi durumlar da ben aç kalırım o iyi olsun diyebilecekseniz sahiplenin.

   Ne kadar abarttı, ne kadar olumsuzluk sıraladı diye düşünüyorsanız da sahiplenmeyin. Çünkü gerçekten isteyen birisine inanın bu okuduklarınız hiç birisi zorluk gibi gelmeyecek. Eğer her birine sorun değil diyorsanız o zaman siz hazırsınız demektir. Ayrıca hayvanları çok sevmek gerçekten yuva olmak için yeterli olmayabilir ve yukarıda ki saydıklarımı kabul etmiyor olmak sizi hayvan sevmeyen birisi yapmaz sadece bakmaya uygun olmadığınızı gösterir o kadar. 

   Her şeye tamam, ben varım diyorsanız hayatınız da ki en büyük güzellikle tanışacaksınız demektir. Gerçekten daha önce böyle bir sevgi yaşamış olduğunuzu sanmam. Hayatımda yaşadığım en güzel şey. Ona sadece baktığımda bile içimde oluşan duyguları kelimelere dökemem. Bir canlıyı hiç bu kadar çok ve karşılıksız sevmedim. Gelip yanınıza yatması, size bakarken gözlerini kısması, bazen şapır şupur yalaması hatta bazen gelip elinizi kolunuzu parçalaması bile dünyalara bedel. Tüm hayatımı değiştirdi. Bana mutlu olmak, yaşama tutunmak için sebep verdi. Gerçekten bambaşka bir duygu. Bunu yaşamak tüm olumsuzluklara bedeldi benim için. Umarım herkes bu duyguyu tadar. Anlatacaklarım bu kadardı, zaten o kadar uzun oldu ki. Sizleri seviyorum. Bu arada söyledim mi bilmiyorum bizimkinin adı; Çaki :) Son olarak satın almayın, sahiplenin. Gerçekten zor durumda binlerce hayvan ilanı paylaşılıyor her gün. Ve satın aldıkça büyük bir ticaret ve vahşet ağına ortak olursunuz. Herkese iyi günler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hayat ve Mutlulukla İlgili

Rukiye Türeyen: %99 Engeli ile Kitap Yazdı

Bir Adım, Bin Mutluluk :