Kayıtlar

Kedi Sahiplenmek İsteyenlere Tavsiyeler/ kedi bakımı

   Merhabalar, sanırım iki önceki yazımda belki kedi sahibi olmaktan, sahiplenmekten bahsederim yazmıştım ve bugün bu konudan konuşalım istiyorum. Öncelikle yavru kedi bakımından bahsetmek istiyorum.  Bir uyarı ile başlayayım, sütten kesilmemiş -bu da neredeyse 2 ayı buluyor, bazı durumlarda geçebiliyor- hiç bir yavruyu annesinden ayırmayın, oldu ki bir şekilde annesiz kalmış bir yavru ile karşılaştınız eğer kendinize gerçekten çok güvenmiyorsanız onu sahiplenmeyin derim çünkü bir kedi bakmanın en zor dönemi bu dönem bana kalırsa. Çünkü tamamen size muhtaç olacak. Biz, bizim bebeğimizi 25 günlükken sahiplendik. Gerçekten zor bir dönemdi.         Annesiz yavru kedi nasıl beslenir; ben yavru kedi ve köpekler için olan süt tozlarından kullandım, zaten kutularında nasıl kullanılması gerektiği anlatılıyor. Mamayı hazırlayıp neredeyse 2-3 saatte bir şırınga ile ağzına verdim. Bu kadar küçük bir bebek çişini, kakasını da kendisi yapamıyor ve onu da sizin yaptırmanız gerekiyor, annesi ile o

KARANTİNA SOHBETİ

Resim
   Merhaba, yazmayınca hiç yazmıyorum, bir kere yazınca da sürekli yazasım geliyor o yüzden her zaman yaptığım gibi sizinle biraz sohbet edip gideceğim. Zihnim baya karışık aslında bu sohbeti nasıl düzene sokup yazacağımı bilmiyorum, zihnimin karışıklığı ile yazsam herhalde üst üste yığılmış kelimeler bütünü olacak sadece.     Hepimizin en önemli gündemi bir süredir korona olduğundan, üstteki giriş paragrafını yazdıktan yaklaşık on beş dakika sonra sohbeti bu yönde ilerletmeye karar verdim. Bu arada güzelde bir müzik açtım. Buraya da ekleyeyim de beraber dinleriz.     Evet şimdi devam edebiliriz, bende sanırım bir kabullenme süreci var, dünya bununla çalkalanırken ben sanki bunun bizi bulmayacağını, bulursa bile kolayca atlatacağımıza oldukça inançlıydım hatta arkadaşlarımı böyle telkin ediyordum sonra bu bizi bir buldu, ay onca insanı telkin ederken kendim kafayı yedim iyi mi? İlk bir iki hafta baya kötü geçti, hem stresli ve korku doluydum hemde çok sıkılmış ve bunalmış bir

EVLİLİK, İŞ, KEDİ VE SOHBET İÇEREN BİR YAZI

   Merhabalar, ben her zaman olduğu gibi uzun zamandır buralarda değildim. Aslında ara ara bir şeyler yazdım ama hiç yayınlamadım, her neyse.    Aslında son zamanlarda yazdığım birçok yazı gibi bu da öylesine bir şeyler anlattığım bir yazı olacak. Artık şunu öneriyorum bunu öneriyorum, şu dizi öyle bu kitap böyle gibi ayrıntılı şeyler yazmak hiç ama hiç zevk vermiyor ancak belki yazının ilerleyen satırlarında son zamanlarda izlediğim bir kaç diziyi öneririm. Malum bu dönemde yapılacak en iyi şey okumak ve izlemek gibi görünüyor.  Neler anlatsam bilmiyorum. Bir yerlerden başlayalım. Aslında burada çoğunlukla hayatımdan duygularımdan bahsettiğim için ortalarda olmadığım süre boyunca başıma gelen değişikliklerden bahsetmem garip olmaz.    Sevgili dostlarım, zorlu bir okul dönemi geçirdiğimi yazılarımı takip edenler mutlaka biliyordur. Gerçekten bitmeyecek bir çile gibiydi, sanki sonsuza dek sürecekti, sanki sonsuza dek o tezi yazamayacaktım, kabusum olmuştu fakat hepsi geçen yıl bitti

Laf Olsun Torba Dolsun

Resim
       Buraya tam iki saattir neredeyse 3 sayfa yazı yazdım sildim sonra tekrar yazdım tekrar sildim sonra tekrar tekrar tekrar. Başkası okumayınca içim boşalmış olmuyor mu? Oluyormuş valla. Sildim hepsini, içim de gayet boşaldı. Her şey yolunda gibi zaten. Tek sorun inanılmaz yorulduğum bir süreçten geçiyor olmam ancak her şeyin sonu çok güzel olacak inanıyorum. Ha bu arada yazmaya başladığım ilk günden beri yakındığım o okul bitti, ÇOK ŞÜKÜÜRR!! Sıra iş bulmakta, bu okulu bitirmekten de zor ama umudumu kaybetmek istemem, bana dua edin. Siz nasılsınız? Hayat nasıl gidiyor? Görüşmek üzere.    Son 1-2 aydır bu şarkıyı dinliyorum, hücrelerimi dans ettirdiğini düşünüyorum, inşallah siz de seversiniz.

Sohbet Edelim :)

Bir çok şeyin zevk vermediği yavan geldiği bir dönem geçiriyorum, gelecek kaygısı tüm ruhumu ve bedenimi sararken bu kaygıyı ortadan kaldıracak hiç bir girişimde bulunmadan savsaklanıyorum. Gerçekten durumum yakınmayı gerektirmeyecek kadar utanç verici çünkü sıfır çaba dolayısı ile bolca kaygı. Fakat günün sonunda ayaklanıp bir yol çizmeyi becerebilirsem yürümem daha kolay olacak. Sanmayın ki böyle söylüyorum diye battaniyenin altına girip ağlıyorum, hep depresyondayım, değilim.  Bunlar dışında anlatacak pek bir şeyim yok aslında bakarsanız okumak için biriken çok kitabım var, izlemek için not aldığım çok film ve dizi var. Bense onları okumak ve izlemek için hazır olmayı bekliyorum, bakalım... Serkan'ın askerden gelmesine 44 gün kaldı. Bunca gün nasıl bu kadar çabuk geçti o kadar şaşırıyorum ki gideceği zaman hiç geçmeyecek ve her gün özlemden delirip ağlayacağımı sanmıştım ama gayet kolay ve hızlı geçti. Diyete başlamıştım ve 1 haftada 1 kilo gitmişti bile ama tabii

NELER YAPIYORUM? / Mezunum Gibi Çek :) / Şafak 79

Hellooo Nasılsınız? Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Bugün buraya sohbet etmeye geldim doğrusu, o zaman anlatmaya başlayayım. :) Yazmadığım süre boyunca birçok şeyle uğraşıyordum aslında: tez, formasyon, dersler vs.  Tezimi tamamlayamadım maalesef, enerjimi buna yettiremedim ve çalışmam gereken konuya da ısınamadım aslında bakarsanız ben de bu sebeple tezimi önümüzdeki döneme bırakmış oldum zaten formasyon sebebi ile yine Sakarya'da olacaktım, formasyon dersleri, staj gibi işlerim olacaktı kalan zamanlarımı da genişçe teze ayırır ve bu defa istediğim ve ısındığım bir konu seçerim diye kafamda planladım. Yazmadığım bu süreçte gazetelere iş başvuruları yaptım, önceki yıllarda 1 yıl kadar da köşe yazarlığı yapmıştım biliyorsunuz. Başvurularım sonucunda 15 günlük bir deneme süreci ile Sakarya'da yerel bir gazeteye kabul edildim ama sadece bir gün devam ettim (biraz komik aslında) ne ortam ne insanlar olmam gereken yer değildi ve ben orada asla mutlu olamayacaktım üstelik yapma

Rukiye Türeyen: %99 Engeli ile Kitap Yazdı

Resim
Merhabalar, Bugün bu yazıyı sizi çok değerli bir yazarla tanıştırmak için yazıyorum. Yüzyüze görüşme fırsatım henüz olmasa da tanıdığım anda hayran oldum kendisine. Yazar Rukiye Türeyen. Sakarya'da yaşıyor. %99 engelli, bir tek işaret parmağını kullanabiliyor. Kullanabildiği o parmağı ile kitap yazmaya başlıyor. Yatağa bağımlı fakat zihninde yarattığı ve yazıya geçirdiği karakterlerle belki de o bağımlılıktan sıyrılıyor. Hayattan vazgeçmiyor, onu özgürlüğüne kavuşturacak çaresini kendisi buluyor, yazıyor... Yazıyor, yazıyor ve kendi kitabını çıkartıyor, düşünsek imkansız gelebilecek bir şeyi başarıyor, annesini düşünüyorum sahip olunacak en mükemmel evlada sahip değil mi sizce de? Rukiye abla, sizi de utandırmıyor mu azmi ile, başarısı ile... Kendisi ile gurur duyulacak ve her daim övgü ile bahsedilecek bir kadın bence. Kitaba gelecek olursam henüz okumadım, siparişi verdim gelmesini bekliyorum okumak için. Okuduğumda mutlaka ama mutlaka yorumumu yazıyor olacağım.